Görünürlüğün İktidarı: WhatsApp Son Görülme Saatinin Siyasi Anatomisi
Bir siyaset bilimci için her toplumsal olgu, bir güç ilişkisini gizler. “WhatsApp son görülme saati neden yanlış?” sorusu da yalnızca teknik bir aksaklığın değil, dijital çağın iktidar ilişkilerinin ve görünürlük rejimlerinin bir yansımasıdır. Zaman burada sadece bir veri değil; kontrolün, gözetimin ve düzenin aracıdır.
Tıpkı devletin vatandaş üzerindeki zaman ve bilgi denetimi gibi, dijital platformlar da kullanıcıların görünürlük haklarını yeniden tanımlar. Birinin “en son çevrim içi olduğu saatin yanlış görünmesi” basit bir hata değil, görünürlük iktidarının kırıldığı bir andır — bilgiye sahip olanın üstünlüğü sarsılır, belirsizlik doğar.
İktidarın Görünürlük Üzerindeki Hakimiyeti
Michel Foucault’nun “panoptikon” kavramı, modern toplumlarda gözetimin nasıl içselleştirildiğini açıklar. WhatsApp’ın “son görülme” özelliği, dijital dünyanın mikro panoptikonlarından biridir. Her kullanıcı, hem gözetleyen hem gözetlenen konumundadır.
Bir mesajın saatinde görülen sapma, bu gözetim sisteminde bir boşluk yaratır. “Son görülme 22:15” yazarken o kişi aslında 23:00’te çevrim içi olmuşsa, bilgi iktidarının temeli sarsılmış olur. Çünkü artık kimsenin tam olarak “ne zaman orada olduğu” bilinmemektedir.
Bu durum, siyaset bilimi açısından “iktidarın bilgi üzerindeki kontrolünü” sorgulatan sembolik bir kırılmadır. Tıpkı devletlerin bilgi tekelini kaybettiği anlarda yaşanan krizler gibi, dijital dünyada da görünürlük krizi güven ilişkilerini yeniden tanımlar.
Kurumlar, Güven ve Dijital Bürokrasi
Devlet, vatandaşın davranışlarını yönetmek için zaman ve kayıt sistemlerini kullanır. WhatsApp gibi dijital platformlar da benzer şekilde kullanıcıların “sosyal vatandaşlık” alanlarını düzenler.
Bu düzen, dijital bürokrasi olarak adlandırılabilir: çevrim içi saatler, mavi tikler, son görülme bilgileri birer kayıt defteri gibidir.
Ancak bu sistemde yaşanan “yanlış zaman gösterimi”, bürokratik bir arızadan öte bir meşruiyet krizidir. Vatandaş (kullanıcı), kurumun (platformun) sunduğu bilginin doğruluğuna güvenini kaybeder. Tıpkı bir seçim sonucunun şeffaflığı tartışıldığında olduğu gibi, bilgi güveni sarsılır.
Erkeklerin Stratejik, Kadınların Demokratik Görünürlük Anlayışı
Siyaset bilimi, toplumsal cinsiyetin iktidar ilişkilerindeki rolünü göz ardı edemez. Dijital davranışlar bile, erkeklerin ve kadınların farklı siyasal stratejilerini yansıtır.
Erkekler, genellikle görünürlüğü bir güç unsuru olarak kullanır. Son görülmesini gizlemek ya da yanlış görünmesini avantaja çevirmek, tıpkı bir liderin politik hamlesi gibidir: bilgi saklanır, belirsizlik stratejik üstünlük yaratır. Bu, dijital iktidarın Machiavelli versiyonudur.
Kadınlar ise görünürlüğü, katılım ve iletişim aracı olarak görür. Onlar için “doğru zaman” ilişkisel şeffaflık anlamına gelir. Bir kadının çevrim içi saatinin yanlış görünmesi, demokratik iletişim ağında bir temsiliyet krizidir — bilgi adaletsizliği, güven eşitsizliğine dönüşür.
Dolayısıyla “son görülme saati” sadece teknik bir veri değil, toplumsal cinsiyet temelli bir güç mücadelesinin göstergesidir.
İdeoloji, Görünürlük ve Algı Yönetimi
Her ideoloji, bireyin ne kadar görünür olabileceğini tanımlar. Otoriter sistemlerde bilgi tek elde toplanır; demokratik sistemlerde ise şeffaflık esastır. WhatsApp gibi platformlarda da bu ikili yapı sürer: kullanıcılar kendi görünürlüklerini “ayarlayabilir” gibi görünse de, platform her şeyi kaydeder.
“Yanlış görünen” son görülme saati bu noktada bir isyan gibidir. Görünürlük rejiminde küçük bir çatlak açar. Tıpkı otoriter bir sistemde doğru bilginin gizlenmesi gibi, burada da bilgi asimetrisi yaratılır.
Bu yanlışlık, kullanıcıya bir seçim hakkı da sunar:
– Belirsizliğin iktidarını mı seçeceksin?
– Yoksa görünürlüğün şeffaf sorumluluğunu mu?
Bu sorular, bireyin dijital yurttaşlık bilincini belirler.
Vatandaşlık ve Dijital Egemenlik
Dijital çağın vatandaşı, artık bir devletin değil, algoritmaların denetimi altındadır. “Son görülme” bilgisi, bu yeni siyasal düzende bir mikro-egemenlik aracıdır. Her kullanıcı, kendi küçük devletinin başkanı gibi, kimlerin kendisini görebileceğine karar verir.
Ama eğer sistem bu görünürlüğü yanlış gösteriyorsa, bu tıpkı devletin kendi yasalarına uymaması gibidir: Egemenliğin meşruiyeti zedelenir.
Bu noktada şu sorular akla gelir:
– Dijital sistemler, bize şeffaf bir görünürlük mü sunuyor yoksa denetim altında bir illüzyon mu yaratıyor?
– “Son görülme saati yanlış” dediğimizde, aslında hangi iktidarı sorguluyoruz — algoritmanın mı, kendi ilişkilerimizin mi?
Sonuç: Dijital Gücün Zamanı
WhatsApp son görülme saati neden yanlış? Çünkü her iktidar, kendi zamanını doğru göstermek ister — ama dijital çağda zaman bile ideolojik bir aracıdır.
Bu yanlışlık, sistemin içindeki küçük bir teknik hata değil; modern toplumun görünürlük, denetim ve güven ilişkilerinin sembolik bir yansımasıdır.
Zaman artık yalnızca akmıyor; yönetiliyor, ölçülüyor, manipüle ediliyor.
Ve belki de asıl soru şu: “Zamanın kimde doğru göründüğü değil, kimin zamanı tanımladığı” daha politik bir meseledir.
Okurlar, sizce dijital çağda görünürlük özgürlük mü, yoksa yeni bir iktidar biçimi mi?
Yorumlarınızı paylaşın; çünkü her cevap, bu görünürlük siyasetinin yeni bir parçasını oluşturacak.